Bu makalemizde işe iade davalarında aranan “feshin geçerli nedene dayanmaması” koşulunu ele

alacağız. Öncelikle HAKLI NEDEN kavramı ile geçerli neden kavramlarının birbirinden farklı

olduğunu dile getirmek istiyoruz. (4857 Sayılı İş Kanununun 24. ve 25. maddelerinde düzenlenmiş

bulunan haklı fesih nedenleri, iş ilişkisine devamı taraflardan biri için dürüstlük kuralları gereği

çekilmez hale getiren nedenler olduğu halde, İş Kanununun 18. maddesinde düzenlenmiş geçerli

nedenler, İş Kanununun 25. maddesinde sayılan ve derhal feshi mümkün kılan “haklı neden”

derecesine ulaşmayan, fakat süreli feshe imkan tanıyan hallerdir. Geçerli nedenle fesih ve haklı

nedenle fesih, sonuçları bakımından bazı noktalarda ayrılırlar. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/15778

E. 2015/28966 K. )

A. Genel Olarak


4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesine göre geçerli bir nedene dayanarak işveren fesih hakkını

kullanacaktır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde “…işçinin yeterliliğinden veya

davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe

dayanmak zorundadır…” hükmü yer almıştır.

Bu geçerli neden kavramı, haklı neden ağırlığında olmayan ama, işçinin iş görme borcunu ve iş

sözleşmesinin devamını olanaksız kılan veya işyerinin normal seyrini önemli ölçüde etkileyen

nedenlerdir. (Aktay, Arıcı, Kaplan/Senyen, İş Hukuku, s. 184; Tankut Centel, “Feshin Geçerli Nedene

Dayandırılması, ) Başka bir ifadeyle gerçek neden, işletmeye ve işyerine zarar vermeksizin iş

ilişkisinin devamını olanaklı kılmayacak bir nedendir. (Mollamahmutoğlu, İş Hukuku, s. 573-574.)

İşçinin yeterliliğinden, davranışlarından, işin veya işyerinin gereklerinden kaynaklanan sebeplerin

neler olabileceği yasada belirtilmemiş ise de; ‘geçerli sebep’, ‘haklı fesih’ nedenlerindeki ağırlıkta

olmasalar da işin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz yönde etkileyen hallerdir.( Can Tuncay, “İş

Güvencesi Yasası Neler Getiriyor”, Çimento İşveren Dergisi, Ocak 2003 Sayısı, s. 6; Tankut Centel,

“Karar İncelemesi”, Tekstil İşveren Dergisi, Şubat 2003, sayı 278; Çelik, İş Güvencesi, s. 20. ;

Mollamahmutoğlu, İş Hukuku, s. 573.)

İş Kanunu m. 18. gerekçesinde de geçerli sebeplerin, 25. maddede belirtilenler kadar ağırlıklı

olmamakla birlikte, işin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen haller olduğu belirtilmiş,

‘geçerli fesih’ için söz konusu olabilecek sebepler, işçinin iş görme borcunu kendisinden kaynaklanan

veya işyerinden kaynaklanan sebeplerle ciddi bir biçimde olumsuz etkileyen ve iş görme borcunu

gerektiği şekilde yerine getirmesine olanak vermeyen sebepler olarak belirtilmiştir.( Bkz. 4857 18.

madde gerekçesi.)

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde yer alan geçerli nedenlerden işçinin yeterliliği veya

davranışları, işçinin kişiliği ile ilgili olduğu halde; işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden

kaynaklanan sebepler ise, işyeri ile ilgilidir. Aşağıda işletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden

kaynaklanan sebepler ele alınacaktır.

İşletmenin, İşyerinin veya İşin Gereklerinden Kaynaklanan Sebepler

Geçerli sebeplerin bir bölümü de "işyeri-işletmeden kaynaklanan sebepler”dir. Bunlar 4857 Sayılı İş

Kanunu madde 18'de “işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli sebepler”

olarak belirtilmektedir. Ancak feshi mümkün kılan gereklerin ne olduğu konusunda maddede herhangi

bir kıstas yoktur.

İşyerinden kaynaklanan sebepler, daima bir işveren kararına dayanır. İşveren işletme politikası ve

işletme yönetimi ile ilgili karar alır. Alınan bu kararın hakim tarafından açıkça akla aykırı, objektif ve

keyfi olup olmadığı araştırılır. Bunun için bazı ölçütlerden faydalanılabilir. (Ulucan, İş Güvencesi, s.

60-61; Mollamahmutoğlu, İş Hukuku, s. 580.) Öncelikle feshe neden olan işverenin girişimci olarak

verdiği kararın gerçeğe uygun olup olmadığı, alınan bu kararın işçinin işi ortadan kaldırıp

kaldırmayacağı, işverenin kararı dış etkenler nedeniyle alınmış ise, dış etkenlerin varlığının ve dış

etken nedeniyle işçinin işini sürdürme imkanının olmadığı hakim tarafından araştırılacaktır.


İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli nedenlerin takdirinde önemli olan,

işçinin işten ayrılmasını gerektiren bir durumun ortaya çıkmış olmasıdır. (Alp, “Hizmet Akitlerinin

Sona Ermesi ve İşçilik Alacaklarının Güvencesi”, s. 94; Ekmekçi, “4773 Sayılı İş Güvencesi Yasası

Karşısında Ortaya Çıkabilecek Uygulama Sorunları”, s. 102-103.) Özellikle ekonomik kriz nedeniyle

veya başka olağanüstü bir durumun işyerini doğrudan doğruya olumsuz etkilediğini işveren tarafından

ispatlanması gerekir. (Engin, “İş Sözleşmesinin İşletme Gerekleri İle Feshi”, s.72.) İşyerinde oluşan

bir durumun, zorunlu olarak işçinin işyerinde çalışmasını sürdürmesine engel olması halinde işverenin

geçerli neden ile iş sözleşmesini feshedebileceğinin kabulü gerekmektedir. (Murat Engin, İş

Sözleşmesinin İşletme Gerekleri İle Feshi , İstanbul 2003, s.35;Alp, “Hizmet Akitlerinin Sona Ermesi

ve İşçilik Alacaklarının Güvencesi”, s. 93; Çankaya, Günay, Göktaş, a.g.e. s. 88; Ulucan, “İş

Güvencesi”, s. 58; Mustafa Kılıçoğlu, 4857 Sayılı İş Kanunu Yorumu Ve Yargıtay Uygulaması,

Ankara, 2005 s. 151; Mollamahmutoğlu, İş Hukuku, s. 578-579.)