
BİRDEN FAZLA KİŞİNİN TAŞINMAZINA KONULAN İPOTEKTE, BORÇLULARDAN BİRİSİ BORCU ÖDER İSE YAHUT TAŞINMAZIN SATIŞINDAN BORÇ TAHSİL EDİLİR İSE, DİĞER İPOTEK BORÇLULARI İPOTEK BORCUNU İPOTEK ALACAKLISINA ÖDEMEKTEN SORUMU TUTULAMAZ.
1. İPOTEK
2. GENEL OLARAK
İpotek, bir alacağı güvence altına alan ve alacak ödenmediğinde de hak sahibine rehin konusu
taşınmazı sattırarak bedelinden alacağı elde etme yetkisi veren bir taşınmaz rehnidir. TMK’nun 881.
Maddesine göre, mevcut bir alacak için ipotek verilebileceği gibi, henüz doğmamış olmakla beraber
doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak da ipotekle güvence altına alınabilir.
ÜSTSINIR İPOTEĞİ
Miktarı belli olan mevcut bir alacak için kurulan ipoteğe anapara ipoteği denir. Miktarı henüz belli
olmayan, ileride doğacak ve doğması muhtemel olan alacaklar için kurulan ipoteğe ise üst sınır ipoteği
denir.
Üst sınır ipoteğinde alacak miktarı belli olmadığı için, teminatın sağladığı en yüksek miktar
belirlenerek tapu kütüğüne tescil edilir. Üst sınır ipoteğinde alacağın gerçek miktarı tapu kütüğüne
yazılmış miktardan daha az olabileceği gibi, daha fazla da olabilir. Alacak miktarı daha fazla çıkarsa,
tapu da belirlenen üst sınırı aşan kısım güvenceden yararlanamaz. Başka bir ifade ile üst sınır
ipoteğinde rehin tapuda belirtilen miktar dışında kalan alacakları kapsamaz. Üst sınır ipoteğinde, tapu
kütüğünde gösterilmiş bulunan, üst sınır (TMK m. 851), teminat altına aldığı tüm alacak kalemleri için
talep tutarının ulaşabileceği en yüksek miktarı tayin eder. İpoteğin paraya çevrilmesinde alacağın
miktarı, taşınmazın yükünü de belirler. Bu bakımdan, TMK m. 875 ile tayin edilmiş bulunan alacak
kalemlerinin teminat kapsamında bulunması, sadece anapara ipoteği için geçerlidir; üst sınır
ipoteğinde uygulama alanı bulmaz. Diğer bir ifade ile alacaklının tüm talepleri (anapara, faiz, takip
gideri), tapu kütüğünde gösterilmiş bulunan üst sınıra kadar teminat kapsamında yer alır. Üst sınırı
aşan kısım teminattan yararlanamaz ve adi alacak olarak genel hükümlere göre takibe konu
edilebilir.Türk Medeni Kanunu’nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır)
ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat
teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç,
gecikme faizi, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan borcun toplam
miktarının bu limiti aşması olanaklı değildir. HGK.nun 1989/11-294 Esas, 1989/378 Karar ve
24.05.1989 tarihli kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. Bu kural uyarınca üst sınır ipoteğinde
alacak bakımından bir üst sınır tespit edilerek teminatın kapsamı saptanmaktadır. Bu şekilde rehin
edilen alacağın tutarı değil, ipotekli gayrimenkulün sorumlu olduğu üst miktar belirlenmektedir.
Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen
miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur.