
Uyuşmazlık, istifanın haklı bir nedene dayalı olduğunun yöntemince ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkindir.
Uyuşmazlık, istifanın haklı bir nedene dayalı
olduğunun yöntemince ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkindir. Somut
uyuşmazlıkta davalı asıl, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki haftalık
süre içerisinde cevap dilekçesini sunmadığı gibi delillerini de bildirmemiştir.
Ayrıca davalı asılın cevap süresinin uzatılması noktasında bir talebi de
olmamıştır. Davacı tarafın, süresinde sunulmayan delillere karşı açık bir
muvafakati bulunmamaktadır. Süresinde cevap verilmemesi, davanın reddinin talep
edildiği anlamına gelmekle birlikte süresinde bildirilmeyen ve davacı tarafın
açık muvafakati bulunmayan delillerin dikkate alınmasına imkan bulunmamaktadır.
İstifanın haklı nedene dayandığı davalı asıl tarafından yöntemince
ispatlanamamış olup Mahkemece süresinden sonra yapılan savunmaya ve sunulan
delile itibar edilerek ihbar tazminatı talebinin reddi hatalı olmuştur.
Davacı
vekili dava dilekçesinde; davalının, işyerinde 11.07.2019-25.09.2020 tarihleri
arasında konfeksiyon işçisi olarak çalıştığını, 25.09.2020 tarihinde gerekçe
göstermeden istifa ederek işyerinden ayrıldığını, davalının ihbar önellerine
uymadığını belirterek ödenmeyen ihbar tazminatı alacağının davalıdan tahsiline
karar verilmesini talep etmiştir. Davalı asıl; davaya cevap vermemiştir.
İlk
Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 4857 sayılı
İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (a)
alt bendi koşullarının davalı işçi yönünden oluşup oluşmadığı, işçinin yaptığı
işin sağlığını doğrudan etkileyip etkilemediği, ... Üniversitesi Sağlık
Araştırma ve Uygulama Merkezinden 31.08.2022 tarihli sağlık kurulu raporu
aldırıldığı, aldırılan rapor ile davalının ağır efor gerektirecek bir iş
yapmadığı takdirde işyerinde çalışmasına engel bulunmadığı, hastalığının uzun
süre maske takarak çalışmasına engel olduğu tespit edilmiş olduğundan davalı
tarafından iş sözleşmesinin sonlandırılmasının haklı nedene dayandığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığı; davalı asılın süresinde
cevap dilekçesi sunmayarak ileri sürülen vakıaların tamamını inkar ettiği
kabulü dışında ilk celsede sağlık sorununun bulunduğunu ileri sürmesinin
savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğunu, bu doğrultuda yapılacak
inceleme ve değerlendirmenin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken
yazılı şekilde verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek İlk
Derece Mahkemesi kararının kanun yararına bozulması istemi ile başvuruda
bulunmuştur.