
Kredi kullananın ölümü halinde bankanın kalan bakiye kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir.
Dava, miras bırakan tarafından kullanılan kredi nedeniyle
ödenmeyen kredi taksitlerinin tahsiline yönelik mirasçılar aleyhine başlatılan
takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüketici işlemi niteliğindeki
banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın
poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden
tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları
(halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe
limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından
talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası
poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin
mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya
icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta
yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan
güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta
poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un ilgili maddesinde, "Herkes,
haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına
uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni
korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davacı banka
tarafından tüketilmeden mirasçıya karşı takip başlatılmış olması, dürüstlük
kuralına uygun düşmemektedir. Mahkemece, bu husus gözetilerek vaktinden evvel
açıldığı anlaşılan davanın usulden reddi gerekirken, işin esasına girilerek
yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını
gerektirir.
Kaynak:
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Esas Numarası:
2017/639, Karar Numarası:2020/1772 Karar Tarihi: 10.02.2020