
İşçinin İş Akdini Haklı Olarak Feshetmesinden Önce Başka Bir İşe Başvurması Kötü Niyet Olarak Değerlendirilemez.
Uyuşmazlığın
giderilmesine konu dava dosyalarında; davacılar iş akitlerini fazla çalışma ile
ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödenmemesi ve sigorta
primlerinin eksik bildirilmesi nedeniyle haklı olarak feshettiklerini iddia
etmişlerdir. Davacıların iddia ettikleri haklı fesih nedenlerinin davalı
işverenden sadır olduğu ve dosya kapsamıyla bu iddiaların da ispatlandığı
sabittir. Öte yandan fesih için haklı sebepleri bulunduğunu iddia eden bir
işçinin, muhtemel fesih tarihinden sonraki işsizlik sürecini ve geçim
koşullarını nazara alarak, fesihten önce başka bir işe başvurmuş olması ve bu
başvurusunun kabul edilmesinden sonra, iş sözleşmesini feshetmesi, işverenden
kaynaklanan haklı fesih olgusunu ortadan kaldırmayacağı gibi bu feshin
kötüniyetli olduğu sonucunu da doğurmaz. Zira burada fesih iradesinin doğduğu
anda değil de sonradan açıklanması, makul kabul edilebilir insanî kaygılardan
kaynaklı olup, işvereni zarara uğratma kastı da bulunmadığından, hakkın kötüye
kullanılması olarak nitelendirilmesi yerinde olmayacaktır. Hülasa; haklı fesih
sonucunu doğuran nedenler işverenden sadır olup, davacı işçilerce bu hak fiilen
yeni işe başlanılmasından evvel kullanıldığı gibi fesihten önce iş başvurusu
yapılıp kabul edilmesinden sonra kullanılmasının da makul kabul edilebilir
insani kaygılardan kaynaklı olduğunun anlaşılması karşısında, bu hakkın
dürüstlük kuralına aykırı kullanıldığının kabul edilmesi hakkaniyet ve adalet
ilkesi ile de bağdaşmayacağından, uyuşmazlığın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9.
Hukuk Dairesi’nin kararı doğrultusunda giderilmesine karar verilmiştir.
Kaynak: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas Numarası: 2020/1521 Karar Numarası: 2020/6778 Karar Tarihi: 01.07.2020