Somut olayda sigortalının davalı işyerinde kalite kontrol sorumlusu olarak çalışmakta iken, 15/08/2013 tarihinde  aynı işyerinde çalışan diğer işçilerle yaşadığı tartışma sonrasında, tartışma ortamından ayrı bir odada kalp krizi geçirdiği ve yerde baygın halde bulunduğu,  ilk derece mahkemesince iki farklı heyetten kusur raporu alındığı, kardiyolog bilirkişinin bulunmadığı 20/03/2017 tarihli ilk raporda ve  05/02/2018 tarihli ikinci raporda; davalı işverenin ve sigortalının kusursuz oldukları olayın kötü tesadüf şeklinde gerçekleştiği yönünde görüş bildirildiği, mahkemece raporlara itibar edilerek karar verildiği, ancak düzenlenen raporların oluşa uygun olmadığı, bünyesel faktörlerin iş kazasının oluşumunda bir etkisinin olup olmadığının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.

            Mahkemece yapılacak iş ;  davacının kaza öncesi ve kaza sonrası dönemlere ait, temin edilebilen tüm tıbbi belge ve raporları dosyaya celp edildikten sonra yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda  işverenin sigortalının periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde kalp krizi riskine yol açacak rahatsızlıklarına ilişkin bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, ölüm olayından önceki tarihlerde sigortalının bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp yaptırılmadığı,  olay günü sigortalıyı işyerinde rutin dışında bir gerginlik ve stres içine sokacak bir olayın cereyan edip etmediği araştırılmak ve ölüm olayının ne şekilde meydana geldiği gözetilerek, aralarında işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir  kardiyologun da yer alacağı üçlü bilirkişi heyetinden meydana gelen iş kazası olayında davacı veya davalının kusurunun bulunup bulunmadığını, kusuru bulunanlar varsa her bir taraf için ayrı ayrı açıklanmak suretiyle nedenlerini, kalp krizinde işyeri koşullarının etkili olup olmadığını, sigortalının kendi bünyesinden kaynaklanan nedenlerin ne kadar etkili olduğunu, tarafların iddia ve itiraz  sebeplerinin değerlendirilmesini de kapsar şekilde tespit eden kusur raporu aldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Kaynak: Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Esas Numarası: 2020/6981 Karar Numarası: 2021/413 Karar Tarihi: 19.01.2021