
İmara Aykırı-Kaçak ve Yıkılması Yasa Buyruğu Olan Bir Yapıda Bağımsız Bölüm Satışına Değer Tanımak Yasaya Aykırılığın Hukuk Düzeni Tarafından Korunması Anlamına Gelir.
Somut olayda üzerinde durulması gereken husus kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmamış bir taşınmazdan bağımsız bölüm satış vaadinde bulunulması ve satışı vaat olunan bağımsız bölümün yer aldığı yapı "Kaçak-imara aykırı" ise olayın ne şekilde bir çözüme kavuşturulması gerektiğidir.
Ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yapılan bina veya bağımsız bölümler yasaya uygun hale getirilmezse yıkılacağından, yıkılacak yerlerle ilgili olarak yaratılmış ekonomik değerlerin korunması söz konusu olmayacağından, bu tür yerlerin aynının paylaştırılması paylaşım sonucu da bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere satışı veya satış vaadi sözleşmesine konu yapılması yasalara uygun düşmez. Esasen, imara aykırı-kaçak ve yıkılması yasa buyruğu olan bir yapıda bağımsız bölüm satışına değer tanımak yasa aykırılığın hukuk düzeni tarafından korunması anlamına gelir. O halde mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler de gözetilerek, dava konusu taşınmaz üzerinde dava konusu dükkanları da kapsayacak şekilde kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilip edilemeyeceği yani yapının yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı belediyeden sorularak ve bilirkişilere inceletilerek tespit edilmeli, yapı yasalara uygun hale getirilebilecekse davacıya yetki ve süre verilmeli yapı yasal hale getirilirse satış vaadine konu bağımsız bölüme özgülenecek arsa payı binada kat irtifakı kurulacakmış gibi bilirkişilere hesaplattırılarak bu payın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken davalı adına kayıtlı payın tamamının tesciline karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca aksinin saptanması halinde dayanak satış vaadi sözleşmelerinin arsa payına ilişkin olmayıp, bağımsız bölüm satışına ilişkin kabul edilmesi gerektiğinden kaçak ve yıkımı gereken yerde ekonomik değerlerin korunmasından söz edilemeyeceğinden tescil talebinin ifa olanağı bulunmadığından reddi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Karar: Yargıtay 7. HD., E. 2021/8474 K. 2022/2954 T. 19.4.2022
Yazar: Av. Mehmet TAV, Stj. Av. Şahsenem PEÇENEK