Davalı vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, kanuni süre geçtikten sonra istinaf yoluna başvurulduğu açıktır. Ancak İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı bir şekilde, kesin ve kanun yollarının kapalı olduğu ifade edilerek verilmesi karşısında hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı açısından davalı vekilinin karara karşı süresinde istinaf yoluna başvurduğunun kabul edilmesi bir zorunluluktur. Bu durumda; Bölge Adliye Mahkemesi’nin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresinde istinaf yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin süre yönünden reddine dair kararı Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin "ç." bendine aykırı olup istinaf başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek, davalının istinaf gerekçeleri doğrultusunda esastan inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davalının istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Kaynak:Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Esas:2022/3456, Karar:2022/4246, Karar Tarihi:31.03.2022