Somut olayda davalı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelere ek olarak gerek iş sözleşmesi sebebiyle gerekse mutad işyerinin Irak olmasından dolayı uyuşmazlığa Irak hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının istifa dilekçesinde belirttiği fesih nedenleriyle bağlı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk, davacının iş sözleşmesinin feshi buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ile sadakat primi, fazla çalışma, ulusal ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanmasına ilişkindir. Davalı vekilinin kıdem tazminatına ve uygulanması gereken hukuka ilişkin olanlar hariç temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından düzenlenen 05.08.2017 tarihli fesih bildiriminde "...Ancak pozisyonuma ve görev tanımıma uygun olmayan işler verilerek ve takınılan tavırlar ile mobbing derecesindeki davranışlar, nedeniyle oluşan ortamda, ilgili görevimi sağlıklı bir şekilde gereğince yerine getiremeyeceğimden dolayı, şimdiye kadar yürüttüğüm görevlerimden istifa ediyorum. Gereğinin yapılmasını rica ederim” denilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının fesih gerekçesi olarak gösterdiği ve psikolojik taciz (mobbing) olarak nitelendirdiği davranışların davacının fazla çalıştırılmasına yönelik olduğu ve fazla çalışma alacağı bulunan davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmiştir. Ne var ki yapılan bu değerlendirme hatalıdır. Fesih sebebiyle bağlılık ilkesi gereği davacı, istifa dilekçesinde bildirdiği fesih nedenleriyle bağlıdır. Davacı istifa dilekçesinde, fazla çalışma alacaklarının ödenmemesini feshe gerekçe yapmamıştır. Fesih gerekçesi olarak bildirilen hususlar, yorum yoluyla değiştirilemez. Şu hâlde davacı, istifa dilekçesinde bildirdiği fesih gerekçeleriyle bağlı olup iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığından kıdem tazminatına hak kazanamaz. Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Karar: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2022/14582 K. 2023/7688 T. 24.5.2023
Yazar: Av. Mehmet TAV, Stj. Av. Şahsenem PEÇENEK