Somut olayda davacı taşınmazının işgal edildiği gerekçesi ile ecrimisil alacağını icra takibine koymuş, itiraz
nedeniyle takibin durması üzerine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, el atmanın
önlenmesini, hesaplanacak ecrimisilin tahsilini talep ve dava etmiştir. Bunun üzerine ıslah yolu ile alacağın
hesaplanması sonucu 853.268,00TL ecrimisil alacağını talep etmiştir.
İstinaf incelemesinde yapılan ıslahın tam ıslah dilekçesi olmadığı, yeni bir dava dilekçesi unsurları
taşımadığı gibi 1 hafta içinde ayrıca yeni bir dava dilekçesi sunulmadığı, ayrıca harçların da baştan itibaren
tamamının yatırılmadığı, tamamlama harcı şeklinde yatırıldığı, bu hali ile ıslahın ecrimisil yönünden talep
artırım dilekçesi mahiyetinde olduğu, ancak dava dilekçesindeki talebin icra takibine dayandığı ve miktarının
206.500,00 TL olduğu, dava konusu edilmeyen bir hususta talep artırımı yapılamayacağı belirtilerek, el
atmanın önlenmesi talebi yönünden vazgeçilmesi sebebi ile davanın açılmamış sayılmasına, itirazın iptaline,
inkar tazminatının ise reddine karar verilmiştir.
Nihayetinde davacının davasını tam ıslah ederek isteğini ecrimisile dönüştürdüğü anlaşılmıştır. Bölge Adliye
Mahkemesince istinaf incelemesinin davanın ıslah edilmiş hali ile yapılması gerekirken, davacı tarafça tam
ıslah yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle
bozulması gerekmiştir.
Karar: Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, 2024/1322E., 2024/2245K., 09.04.2024T.
Yazarlar: Av. Mehmet TAV, Stj. Av. Ezgi YARMAN