
Arsa Sahibine Teslim Edilmiş Eserin Arsa Sahibinden Kaynaklanmayan Nedenlerle, Deprem Gibi Bir Sebebe Bağlı Olarak Yıkılıp Yok Olması İle Eserin (Binanın) Hiç Teslim Edilmemesi Arasında Fark Yoktur. Yeter Ki, Yıkım Arsa Sahibinden Kaynaklanmayan Nedenlerden Meydana Gelmiş Olsun.
Somut olayda, davacılar yüklenicinin
sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun bir bina meydana getirerek arsa
sahibine teslim ettiği, tescile hak kazandığı iddiası ile temellük ettikleri
kişisel hakka dayanarak dava açmıştır. Davada 17.08.1999 tarihindeki depremde
yıkılarak telef olan binadaki bağımsız bölümler arsa paylarının tescilini
istenmektedir. Yüklenicinin eseri meydana getirerek teslim borcundan sonra
bunların yerini ayıba karşı tekeffül borcu alır. Yüklenicinin ayıba karşı
tekeffül borcu demek onun eserin teslim borcunun tamamlayıcısı olarak meydana
getirdiği eserde teslimden sonra ortaya çıkan ayıp ve eksiklikleri üstlenme
borcu demektir. Aslında arsa sahibine teslim edilmiş eserin arsa sahibinden
kaynaklanmayan nedenlerle, deprem gibi bir sebebe bağlı olarak yıkılıp yok
olması ile eserin (binanın) hiç teslim edilmemesi arasında fark yoktur. Yeter
ki, yıkım arsa sahibinden kaynaklanmayan nedenlerden meydana gelmiş olsun.
Olayda
binanın arsa sahibinin verdiği emir ve talimatlardan veya kullanılmasını
emrettiği fena malzemeden kaynaklandığı ileri sürülmediğine, ceza davası
sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 07.05.2003 tarihli
raporda oluşta arsa sahibi Ahmet'in kusursuzluğu saptanarak depremde binanın
yıkılıp yok olmasında yüklenici Fazlı'nın 3/8, mimar ve teknik uygulama
sorumlusunun da 5/8 oranlarındaki kusurlarının neden olduğunun anlaşılmasına
göre ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle eserin telef olmasının sonuçlarına
yüklenici katlanmak zorundadır. Yüklenici kendisinin hak kazanmadığı alacağı 3.
kişilere devredemeyeceğinden onun halefi olan üçüncü kişilerde yükleniciden
devraldıkları kişisel hakka dayanarak arsa sahibine karşı talepte bulunamaz.
Davacılar her türlü zarar ve ziyanını BK 96. maddesine sığınıp ancak akidi olan
yükleniciden isteyebilir. Fiili saptama ile ilgili tespit karan da eldeki dava
için kesin hüküm olmayacağından üçüncü kişilerin açtıkları davanın reddi yerine
orta yerde bedel almaya (arsa pay devrini talebe) hak kazandıran bir bina
varmışçasına davacılara davalıya ait arsadan arsa payı verilmesi doğru olmamış,
kararın bozulması gerekmiştir.
Kaynak: Yargıtay 14.Hukuk Dairesi Esas: 2005/ 10188
Karar: 2006 / 286 Karar Tarihi: 26.01.2006