Başvuru, yargılama sırasında dinlenmeyen tanığın beyanı esas alınarak davanın reddine karar verilmesi sebebi ile silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. 
Başvurucu 20/3/2012 tarihinde davalı hastanede yoğun bakım sorumlusu ve süpervizör (gece baş hemşiresi) olarak çalışmaya başlamıştır. Başvurucu hakkında 24/12/2016 tarihinde hasta yakını B.K.nın hasta odasına yemek taşımasına aracılık etmek ve bu esnada durumu engellemeye çalışan iş arkadaşlarına yönelik hakaret ve tehditte bulunmak eylemleri sebebi ile disiplin soruşturması başlatılmıştır. Başvurucu, savunmasında B.K.nın hasta odasına yiyecek çıkarmasına aracılık ettiğini kabul etmiştir. Yapılan soruşturma neticesinde başvurucunun savunmasındaki ikrarı da dikkate alınarak hasta odasına yiyecek çıkarılması şeklindeki eylemin hastane kurallarına aykırılık teşkil ettiği, hasta sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atacak nitelikte olduğu, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiği belirtilmiş; 30/12/2016 tarihinde başvurucunun iş akdi haklı sebeple bildirimsiz ve tazminatsız olarak sona erdirilmiştir. Başvurucu; yargılama sonrasında dinlenen tanık P.G.nin anlatımlarının esas alınarak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerinin kesin olarak reddedilmesinin adil yargılanma hakkının alt güvencelerinden olan silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine, gerekçeli karar hakkına, duruşmaların aleniliği ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmüştür. Belirleyici delil niteliğindeki tanık beyanının duruşma sırasında alınmaması, başvurucunun ilgili tanık beyanından nihai karar ile haberdar olması ve söz konusu tanık beyanının yargılamada belirleyici delil niteliği arz etmesi, taraflarca bildirilmeyen bir tanığın beyanının esas alınması, başvurucunun savunma hakkında ortaya çıkan bu zedelenmenin yargılama sürecinde telafi edilebilme imkânının olmaması sebebi ile başvurucunun davalı karşısında dezavantajlı bir konuma düşüğü sonucuna ulaşılmış ve Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede; Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin İHLAL EDİLDİĞİNE karar verilmiş; başvurucunun talebinin terditli olması nedeniyle YENİDEN YARGILAMA kararı verildiğinden maddi tazminat konusunda karar verilmemiştir.
Yazar: Av. Mehmet TAV,  Stj. Av. Ceren Tülay YİĞİT.