Başvurucu; taşınmazın imar planında kamu hizmeti alanına ayrılması şeklinde gerçekleşen müdahale sebebiyle taşınmazını dilediği gibi kullanamamasına rağmen taşınmazının kamulaştırılmadığını ve kendisine tazminat ödenmediğini belirterek mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
Anayasa Mahkemesi 3194 sayılı Kanun hükümleri ile 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 11. maddeye dayalı olan müdahalenin kanunilik ölçütünü taşıdığını değerlendirmiş, ayrıca taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmesine yönelik müdahalenin kamu yararına dayalı meşru bir amacının bulunduğunu açıklamıştır. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi 28/3/2018 tarihli ve E.2016/196, K.2018/34 sayılı karar ile anılan maddeyi iptal etmiştir. Bu çerçevede ölçülülük yönünden yapılan değerlendirmede uygulama imar planının onaylanmasından itibaren beş yıldan fazla süre geçmesine rağmen imar planında kamu hizmetine ayrılan taşınmazın kamulaştırılmaması ve herhangi bir tazminat da ödenmemesinin başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği kanaatine ulaşmıştır. Bu sebeple başvurucunun mülkiyet hakkının korunması ile kamunun yararı arasında olması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğunu ve müdahalenin ölçülü olmadığını kabul etmiştir (Hüseyin Ünal, SS 51-62). 
Somut başvuruda da başvurucuya ait taşınmazın uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmasına rağmen beş yılı aşkın bir süredir kamulaştırılmadığı ve kendisine herhangi bir tazminat da ödenmediği dikkate alındığında bu ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir durumun söz konusu olmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahale ölçülü değildir. 23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmı hakkında Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Karar: Anayasa Mahkemesi 2. B., B. 2019/33592 T. 20.6.2023, Ali Akuzun Başvurusu
Yazar: Av. Mehmet TAV, Stj. Av. Şahsenem PEÇENEK