Başvurucu 26/9/2019 tarihinde Uşak İcra Hukuk Mahkemesinde kıymet takdirine itiraz davası açmıştır. Mahkeme 3/10/2019 tarihli Tensip Tutanağı'ylabaşvurucuya toplam 1.464 TL gider avansını yatırması için yedi günlük kesin süre vermiştir. Mahkemenin 3/10/2019 tarihli Tensip Tutanağı başvurucuya 8/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu vekili tebliğden önce4/10/2019 tarihinde mahkeme veznesine 314 TL keşif harcı ve 1.150 TL gider avansı olmak üzere toplam 1.464 TL yatırmıştır. Mahkeme, başvurucunun gider avansını yatırmadığını belirterek davayı kesin olarak reddetmiştir. Karar gerekçesinde; Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'nden (UYAP) yapılan incelemede yatırılan gider avansından ödenebilir tutarın 1.150 TL olduğunun görülmesi üzerine ücretin eksik yatırıldığı gerekçesiyle davanın reddedildiği belirtilmiştir. Başvurucu, bu kararı 21/1/2020 tarihinde öğrendikten sonra 20/2/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Somut olayda Mahkeme 3/10/2019 tarihli Tensip Tutanağı'yla, keşif yapılması için gerekli olan 1.464 TL miktarındaki gider avansını yatırması için yedi günlük kesin süre verilmesine karar vermiş; söz konusu Tensip Tutanağı başvurucuya 8/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu tebliğden önce 4/10/2019 tarihinde Mahkeme veznesine 314 TL keşif harcı ve 1.150 TL gider avansı olmak üzere toplam 1.464 TL yatırmıştır. Mahkeme, başvurucu gider avansının tamamını süresi içinde yatırdığı hâlde davanın reddine karar vermiştir. Gerekçeli kararda; UYAP üzerinden yapılan incelemede yatırılan gider avansından ödenebilir tutarın 1.150 TL olduğunun görülmesi üzerine ücretin eksik yatırıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de karar sonrası yapılan incelemede tensip kararında yatırılması hüküm altına alınan 1.464 TL'nin 314 TL'sinin harç olarak yatırılması nedeniyle tahsilat/reddiyat tablosunda "ödenebilir miktar" sütununda gözükmediği belirtilmek suretiyle hatalı karar verildiği açıklanmıştır. Dolayısıyla Mahkeme her ne kadar 2004 sayılı Kanun'un 128/a maddesine dayanarak davayı reddettiğini belirtmiş ise de söz konusu kanun hükmünün uygulanmasında hata yapıldığı, bu hususun Mahkemenin de kabulünde olduğu açıktır. Bu hâliyle Mahkemenin süresi içinde gider avansı yatırılmasına rağmen gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin kanunun açık hükmüne aykırılık taşıması nedeniyle bariz hata içerdiği görülmektedir. Bu itibarla Mahkemenin davanın esasını incelemeksizin reddetmesinin kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Karar: Anayasa Mahkemesi Kararı, B. 2020/9346 T. 25/01/2024
Yazarlar: Av. Mehmet TAV, Stj. Av. Başak YILDIZ