Başvuru, boşanma kararı kesinleştikten sonra evlilik yapan ve bu evliliğinden bir çocuğu olan başvurucunun istinaf sonrası kesin hükmün kaldırılması üzerine aile bütünlüğünün tehlikeye gireceği iddiasından dolayı aile hayatına saygı hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
Başvurucu tarafından 15/12/2015 tarihinde Şanlıurfa 2. Aile Mahkemesinde (Mahkeme) evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece, dava dilekçesinde davalıya ait olarak bildirilen adresin yurt dışında olması nedeniyle 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesi kapsamında dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmesi için Bordeaux Başkonsolosluğuna (Başkonsolosluk) müzekkere yazılmıştır. Başkonsolosluk, 26/4/2016 tarihli cevabi yazısında tebligat işleminin gerçekleştirilemediğini bildirmiştir. Mahkeme, karşı tarafın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sisteminde yer alan adresinin de dava dilekçesinde belirtilen adresle aynı olduğu ve başka bir adresin de tespit edilemediği gerekçesiyle dava dilekçesi ile tahkikat ve sözlü yargılama duruşma gün ve saatlerinin karşı tarafa ilanen tebligat yoluyla tebliğ edilmesine karar vermiştir.
Mahkeme, 21/2/2018 tarihinde tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin başvurucu anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, karşı tarafın aylık 400 TL iştirak nafakası ile 10.000 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminatın başvurucuya ödemesine karar vermiştir. Başvurucu, 12/4/2018 tarihinde istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf harcını ve posta masraflarını tamamlaması için çıkarılan muhtıra 24/4/2018 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir. Mahkeme, muhtıraya rağmen yasal süresi içinde eksikliğin tamamlanmadığı gerekçesiyle 4/5/2018 tarihinde başvurucunun istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar vermiştir. Mahkemenin 21/2/2018 tarihli boşanma kararı, istinaf kanun yoluna gidilmeksizin 31/1/2019 tarihinde kesinleşmiştir.
19/3/2019 tarihinde ise Ankara 3. Aile Mahkemesinde başvurucuya karşı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açılmıştır. Mahkemenin 31/1/2019 tarihinde kesinleşen boşanma kararı gerekçe gösterilerek 9/7/2019 tarihinde, kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Karşı taraf Ankara 3. Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davasının 9/7/2019 tarihinde reddedilmesi üzerine ilk boşanma davasının görüldüğü Mahkemenin 31/1/2019 tarihinde kesinleşen boşanma kararına karşı 22/4/2019 tarihinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkeme, süresinde olmadığı gerekçesiyle 30/4/2019 tarihinde istinaf talebinin reddine karar vermiştir. Karşı taraf, istinaf talebinin reddi kararına karşı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine (Daire) istinaf başvurusunda bulunmuştur. Daire, karşı tarafın adresinin tespiti için hiçbir araştırma yapılmaksızın davalıya ilanen tebligat yapıldığı gerekçesiyle 21/10/2020 tarihinde Mahkemenin 31/1/2019 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
Başvurucu hükmü 27/11/2020 tarihinde öğrendikten sonra 16/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde 11/10/2022 tarihinde tarafların boşanmalarına karar verildiği, taraflarca istinaftan feragat dilekçesi verilerek anılan kararın 19/1/2023 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
Başvurucunun nüfus kayıt örneği incelendiğinde ilk boşanma kararından sonra 14/2/2020 tarihinde yaptığı evliliğin devam ettiği anlaşılmıştır. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA karar verilmiştir. 
Karar     : Anayasa Mahkemesi Kararı, Özlem Şimşek Başvurusu, Başvuru Numarası: 2020/39810, Karar Tarihi: 20/12/2023
Yazarlar : Av. Mehmet TAV & Stj. Av. Çiğdem ÖZDEMİR