
Aile Konutu
Aile Konutu ile ilgili düzenleme TMK’nun 194. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Kanun metninde aile konutu tanımlanmamıştır. Ancak hükmün gerekçesinde aile konutu, eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşanışına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alan olarak tanımlanmıştır. Aile konutu sürekli olarak barınma ihtiyacının karşılandığı, ailenin yaşam merkezi olan konuttur[1]. Yargıtay da aile konutunu aynı yönde tanımlamıştır. Bir Yargıtay kararın göre[2]; “Eşler, evlilik birliğini beraberce yürütür ve yönetirler. Oturdukları konutu da birlikte seçerler ( MK md. 186 ). Aile konutu; eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri acı, tatlı günlerini yaşadıkları, yaşam faaliyetlerini yoğunlaştırdıkları mekândır. Aile konutu tektir. Bu sebeple de konutla ilgili kira sözleşmesinin feshi, bu konutun başkasına devredilmesi yahut buna benzer hukuki işlemlerin tamamen veya kısmen sınırlandırılması diğer eşin rızasına bırakılmıştır ( MK md. 194 ).”
Bir yerin aile konutu olarak değerlendirilebilmesi için, eşlerin söz konusu yeri sürekli ya da en azından belirli süreli bir süreliğine mesken olarak kullanma niyetini taşıması ve bu niyete dayalı kullanmaya başlaması gerekmektedir. Bununla birlikte bir konutun aile konutu olabilmesi için, eşlerin ve varsa çocuklarının, başka bir ifade ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden bir konut olması gerekmektedir[3].
Aile konutu söz konusu olduğunda TMK’nun 194. maddesinin açık hükmüne göre, kira sözleşmesini eşlerden biri yapmış ise, diğer eşin rızası olmadan bu sözleşmeyi feshedemez. Yine yanı hükme göre aile konutunun malik olan eş, diğer eşin rızası olmadan bu konutu devredemeyeceği gibi ve üzerindeki hakları sınırlandıramaz. Aile konutu üzerine kurulacak bir ipotek de, konut üzerindeki hakları sınırlayacağından, diğer eşin rızası olmadan aile konutu üzerine ipotek konulamaz[4].
[1] Öztan, Bilge; Aile Hukuku, Ankara 2015, s. 302; Acar, Faruk; Aile Konutu - Mal Rejimleri, Ankara 2016, s.18.
[2] Y. 2. HD., T. 2.2.2006, E. 2005/16473, K. 2006/799, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası.
[3] Acar, 20-21.
[4] Şener, Yavuz Selim; İpotek ve Uygulaması, Ankara 2010, 75 vd.; Acar, 71.