Anayasa Mahkemesinin; Özel Hayata Saygı Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin 22/11/2022 Tarihli 2019/41596 Başvuru Numaralı Kararı (Osman KILAVUZ Başvurusu)



            Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun ziyaretçi listesinde değişiklik yapılması talebinin reddedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

            Başvurucu; 2017 yılında ceza infaz kurumuna verdiği üç kişilik ziyaretçi listesinde yer alan D.A.nın hiç ziyaretine gelmediğini, İsveç vatandaşı olması nedeniyle kendisinden uzun süredir haber alamadığını ifade etmiştir. Başvurucu, kurula yaptığı başvurunun 7/8/2019 tarihide reddedildiğini, bu karara karşı İnfaz Hâkimliğine yaptığı şikâyetin de reddedildiğini, ziyaretçi listesinde değişiklik talebinin zorunlu nedenlerden kaynaklandığını, ilgili mevzuat hükmünde yer alan "...gibi zorunlu nedenler" ifadesinin bu durumu da kapsadığını belirterek ziyaretçi listesinin değiştirilmesini talep etmiştir. Somut olayda başvurucunun ziyaretçi listesinde değişiklik yapılmasına ilişkin talebinin reddedilmesi suretiyle ortaya çıkan müdahalenin dayanağı olan 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 83. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve ceza infaz kurumunun güvenliğinin ve disiplinin sağlanmasına yönelik meşru amacın bulunduğu açıktır. Bu belirlemenin ardından müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacaktır. Kurulun ve derece mahkemelerinin somut olayın özelliklerini ve ziyaretçi görüşüyle ilgili değişen koşulları tamamen gözardı ederek Ziyaret Yönetmeliği hükümlerini katı bir yaklaşımla yorumladıkları gözetildiğinde başvurucunun özel hayatına saygı hakkı ile kurum güvenliğinin sağlanması arasında adil bir dengenin kurulduğu söylenemez. Bu durumda başvurucunun ziyaretçi listesinde değişiklik yapılmasına ilişkin talebinin reddedilmesi suretiyle özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırılmadığı ve müdahalenin demokratik toplum düzeninde gerekli bir müdahale olmadığı sonucuna varılmıştır.

            Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede; Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine, Başvurucuya net 5.000 TL manevi tazminat ödenmesine, karar verilmiştir.